Ufuk ER'den |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
02 Nisan 2008
|
|
Amerika fakirleşti, ekmek karneye bağlanıyor
|
|
|
|
|
|
Mortgage krizi ile patlak verip kredi sıkışıklığına dönüşen krizde artık "karne ile ekmek" uygulaması noktasına kadar gelindi.
Referans Gazetesi'nde yer alan habere göre, krizin ortaya çıktığı yaz aylarında sadece bir kredi sorunu gibi görünen kriz, Wall Street'ten "Main Street"e, yani hane halkına kadar indi. Bu yaşanan sürece kimi uzmanlar resesyon dedi, kimileri ise ABD Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu'ndan (NBER) resmi açıklama gelmeden resesyon için "henüz erken" yorumları yaptı.
28 milyon ABD'liyi karne ile ekmek almaya muhtaç bırakacağı iddia edilen, "ekmek kuyrukları"nı sokakların alışıldık görüntüsü haline getiren kriz için İngiltere'nin en saygın gazetelerinden The Independent teşhisini koydu: "ABD 2008: Büyük Buhran".
ABD halkı, üzerine "icra yoluyla satılık" yazdıkları karton evler, ellerinde taşıdıkları "Wall Street'e değil, sokaklara bakın" dövizleri ile son bir kaç aydır finans sektöründen çıkıp hane halkını vurmaya başlayan krizin sinyallerini geniş çaplı protestolarla vermeye başlamıştı. Son olarak Bear Stearns bankasının devlet tarafından kurtarılması, 250 milyar dolara yakın zarar yazan Wall Street bankaları derken ekmek karnesi uygulamasına olan talepte görülen artış krizin sokaktaki insanın cebine kadar indiğini bir kez daha gösterdi. Öte yandan, bu cuma günü açıklanacak olan aylık işsizlik rakamlarında mart ayında 50 bin kişilik bir istihdam kaybının daha çıkması ve işsizlik oranını yüzde 5'i görmesi bekleniyor.
|
|
09 Nisan 2008
|
|
Emlak krizi lüks evlere de sıçradı
|
|
|
|
|
|
ABD'de düşük gelir gruplarına yüksek faiz oranlarıyla verilen konut kredilerinde başlayan ve küresel piyasalarda likidite sıkışıklığı sorunu yaratan kriz şimdi de lüks ve pahalı evlere sıçradı.
5 yatak odalı, dört banyolu, 3 otomobili alacak büyüklükte garajı olan geniş salonlu lüks, milyon dolarlık evlerin önünde de artık "Foreclosure" (icra yoluyla satış) tabelalarına rastlanıyor. Yüksek faizlerle borçlananlar yalnız dar gelirliler değildi. Yeni ve büyük müstakil evlerde oturma tutkusu, birçok zengin insanı büyük borç yükü altına inerken konut maliyetlerindeki artış da bu borçların ödenmesini giderek zorlaştırdı.
Referans Gazetesi'ninhaberine göre, ABD'nin en zengin bölgelerinden biri olan ve Washington'a da yakın mesafede bulunan Virginia'nın Loudoun bölgesinde son 15 yıldır at çiftliklerinin yerini pahalı ve lüks evler alıyor. McDonalds restoranlarındaki hamburgerlerin seri üretiminden ve israfa varan harcamalardan esinlenilerek bu evlere "McMansions" adı verilmişti. Bu bölgede ortalama hane geliri 98 bin dolar ve bu rakam ülke ortalamasının iki katından fazla.
1990 ve 2005 yılları arasında nüfusun 3 kat artarak 272 bine ulaştığı bölgede son yıllarda yapılan süper lüks ve çok büyük evler borçları ödenemediği için icra yoluyla satışa çıkarılıyor. 2007 sonu itibarıyla satışa çakarılan 25 evin 20'sinin değeri 850 bin doların üzerindeydi. Bölgede ev fiyatlarının 2007'de yüzde 8 düştüğünü belirten uzmanlar bu evlerin satılmasının yıllar alabileceğini söylüyor. Ocak 2006'da 1 milyar 350 milyon dolara satın alınan bir evin 2007 Ağustosu'nda icraya gitmesi sonrasında 2008'in ocak ayında 963 bin dolara satılması büyük ve gösterişli ev tutkusunun kötü bir rüyaya dönüşebileceğini gösteriyor.
Virginia Tech Üniversitesi'ne bağlı Metropolitan araştırma kuruluşunun eşbaşkanı Robert Lang krizin lüks konutlara sıçramasını Reuters'a değerlendirirken "İnsanların kafalarında, daha büyük odalara, daha büyük sütunlara sahip olmarı gerektiği düşüncesi vardı. Televizyon odaları istiyorlardı ve bunun için her şeyi yapmaya hazırdılar" dedi. Virginia Tech'de tüketici ilişkileri konusunda uzman olan profesör Irene Leach ise "İnsanlar satın almak için sınırlarını zorladı" diye konuştu.
|
|
09 Nisan 2008
|
|
IMF, 403 ton altın satıp bütçe açığını kapatacak
|
|
|
|
|
|
Uluslararası Para Fonu (IMF), stoklarının yüzde 12'sini oluşturan 403.3 ton altını satmaya hazırlanıyor.
IMF yönetimi, değeri 11 milyar doları bulan bu altınların, satışı sonucunda fon elde edeceği 4.4 milyar doları muhasebe kayıtlarında ve kalan 6.6 milyar doları da yatırım hesabında tutmayı planlıyor.
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Yönetim Kurulu, kurumun gelir açığını kapatmak için altın stoklarının 403.3 tonunu satmaya karar verdi. IMF'in stoğunun yüzde 12'sini oluşturan bu altınların değeri, 11 milyar doları buluyor. Fon, satıştan elde edeceği 4.4 milyar doları muhasebe kayıtlarında ve kalan 6.6 milyar doları da yatırım hesabında tutmayı planlıyor. Kararın zor ama önemli olduğunu belirten IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn piyasalarda karışıklık yaratmaması için satışın birkaç yıla yayılarak yapılacağına dikkat çekiyor.
KARAR DÖNÜM NOKTASI: IMF'nin satış kararı almasını, kurumun 62 yıllık mali yönetiminde, "dönüm noktası" olarak değerlendiren Strauss-Kahn, "Bu karar kurumun sağlam mali ayak üzerinde durmasını sağlayacak ve IMF'nin yapısını ve icraatlarını modernleştirecek. Satış ile fonun finansmanını sürdürülebilir bir temele oturttuk. Sonunda bu fonu, üyelerimize verimli ve uygun maliyetli hizmet vermeye daha fazla odaklandıracak" diye konuştu.
380 KİŞİYİ ÇIKARTACAK: IMF Yönetim Kurulu'nun onayladığı plana göre, kurum, birkaç yıl içinde 3 bin 217 ton altın stokunun 403.3 tonunu yaklaşık 11 milyar dolara satacak. Plana göre, IMF birkaç yıl içinde 300 milyon dolar ek gelir elde edecek ve 2009-2011 mali yıllarında harcamalarını 100 milyon dolar azaltacak. IMF, masraflarını azaltmak için ayrıca 380 kişiyi işten çıkaracak.
SATIŞ ZAMANA YAYILACAK: Fonun 403.3 ton altın satması konusunda anlaşmaya varmasına rağmen, altın satışının yapılabilmesi için ABD Kongresi ve Washington merkezli fona üye 184 ülkenin bir çoğunun onayı gerekiyor. ABD Başkanı George W. Bush yönetimi, daha önce IMF'nin böyle bir bir satış yapmasına karşı çıkmayacağı mesajı vermişti. IMF, piyasada bozulmaya yol açmamak için satışı merkez bankalarıyla birlikte koordineli biçimde gerçekleştirecek.
YEŞİL IŞIK BEKLİYOR: Altının piyasada satılacağını ya da piyasa fiyatından merkez bankalarına önerileceğini belirten IMF yetkilileri, "Yeşil ışık yakılır yakılmaz altın satışına başlayacağız" dedi. ABD yönetimi Şubat ayında, IMF'nin uzun dönemli mali istikrarını korumak için fona sınırlı miktarda altın satışı için destek verebileceğini açıkladı.
Altının onsu 910 dolara düştü
ÊULUSLARARASI Para Fonu'nun (IMF) altın stoklarının bir bölümünü satacağı haberi ve doların, Euro karşısında güçlenmesiyle birlikte altının ons fiyatı 925 dolardan 910 dolara kadar geriledi. Altın fiyatlarındaki gerilemeyle birlikte içeride Cumhuriyet Altını da 258 YTL'den, 254 YTL'ye geriledi.
New York Değerli Madenler Borsası'nda önceki gün, 929.10 dolardan işlem gören altının ons fiyatı dün hızla gerilemeye başladı. Güne 925 dolardan başlayan altının ons fiyatının seyri, güne 1.58'den başlayıp 1.56'ya doğru hareketlenen Euro-dolar paritesinden de etkilendi. Doların Euro karşısında güç kazanması da, altın fiyatlarının düşüşünde etkili oldu.
IMF: Mortgage zararı 1 trilyon doları bulur
ÊULUSLARARASI Para Fonu (IMF) güncellenmiş Küresel Mali İstikrar Raporu'nda, son altı ayda kötüleşen küresel kredi krizi ile mali kaybın 1 trilyon doları bulabileceğini açıkladı. Büyümenin tehdit altında olduğuna dikkat çeken IMF, merkez bankalarının 'görülmemiş müdahalesine' rağmen, mali piyasaların ciddi baskı altında kaldığını belirterek, "Ekonominin yavaşlaması, mali şirketlerdeki sermaye seviyelerinin düşük olması ve borçları azaltmak için gösterilen çabalarla zor duruma düşüldü" açıklamasında bulundu.
|
14 Nisan 2008
|
|
Küresel mali kriz uzun süre devam edecek
|
|
|
|
|
|
Uluslararası Para Fonu (IMF) Para ve Sermaye Piyasaları Bölümü Başkanı Jaime Caruana, küresel mali krizin uzun süre devam edeceğini söyledi.
Caruana, Washington'da hafta sonu düzenlenen IMF-Dünya Bankası toplantıları sırasında “The Financial Times Deutschland”a yaptığı açıklamada, Avrupa ekonomisini uzun dönemli riskler konusunda uyardı.
Jaime Caruana, gerçekçi olarak bakıldığında, krizin sonuna ulaşmak için uzun süre geçmesi gerektiğini ifade etti.
ABD'nin bütün bu ekonomik gelişmelerin merkezi olduğunu, ancak kredi sıkışıklığının dünyanın diğer bölgelerinde hatta Avrupa ve avro bölgesinde görülmesinin olası olduğunu belirten Caruana, Avrupa bankalarının, riskli yatırımlarından sonra baskı altında olduklarını kaydetti.
|
|
21 Nisan 2008
|
|
|
|
|
|
Uluslararası piyasalarda petrolün varil fiyatı, petrol arzı kaygıları ve OPEC'in açıklaması nedeniyle 117,40 dolara kadar yükseldi.
ABD ham petrolünün varil fiyatı Mayıs ayı teslimi 117,40 dolara çıktıktan sonra 117,12 dolardan işlem görmeye başladı. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 114,65 dolarla tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Başkanı Şekip Halil, yüksek petrol fiyatlarını düşürmek için petrol üretim miktarını artırmaya gerek olmadığını söylemişti.
Öte yandan İskoçya'da Grangemouth'daki petrol rafinerisinde bu ay sonundaki iki günlük grev, Afrika'nın en büyük petrol ihracatçısı Nijerya'da petrol boru hattına yapılan saldırılar da petrol fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
JAPON PETROL TANKERİNE SALDIRI
Petrol fiyatlarının yükselmesinde Yemen'in doğu kıyısında bir Japon petrol tankerine yapılan saldırının da etkili olduğu belirtiliyor.
Tanker işletmecisi, bugün bir tekneden Yemen'in doğu kıyısında Japon petrol tankerine saldırı düzenlediğini, olayda ölen ya da yaralanan olmadığını açıkladı.
Kyodo haber ajansı da küçük bir tekneden düzenlenen roketli saldırıdan sonra tankerden petrol sızmaya başladığını bildirdi.
|
|
28 Nisan 2008
|
|
|
|
|
|
Petrol fiyatları haftaya yeni bir rekorla başladı.
BP'nin grev nedeniyle İngiltere'deki üretiminin yüzde 40'ını taşıyan Kuzey Denizi'ndeki boru hattını kapatması ve Nijerya'nın en büyük petrol tesisini koruyan polislere yapılan saldırı, fiyatları 120 dolara iyice yaklaştırdı. Petrolün varil fiyatı Asya'daki işlemlerde 119.93 dolara kadar yükseldi.
Mevcut karışık ortamda petrolün 120 dolara kadar yükselmesinin sürpriz olmadığını vurgulayan uzmanlar, özellikle dünyanın en büyük üreticilerinden olan Nijerya'daki saldırıların büyük tedirginlik yarattığını belirtiyor.
Nijerya petrolünün yüksek kalitel,i olduğunu ve ABD'nin bu petrolün yüzde 10-15'lik bölümünü ithal ettiğini belirten uzmanlar, yaşanan olayların petrol arzını olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Nijerya günde 1.96 milyon varil petrol üretebiliyor.
Petrol fiyatları bugün yüzde 1.2 değer kazanırken, son bir yıldaki artışı ise yüzde 82'ye ulaştı. Bu artışın neredeyse dörtte biri de 2008 yılı içerisinde gerçekleşti.
Uzmanlar, petrolün seviyesinin pahalı olduğu konusunda neredeyse herkesin hemfikir olduğunu, ancak hem spekülasyonlar, hem doların zayıf seyri hem de Ortadoğu ve Nijerya kaynaklı olumsuz gelişmelerin fiyatlardaki ateşi giderek yükselttiğini kaydediyor.
|
|
30 Nisan 2008
|
|
Doların kaderi O'nun elinde
|
|
|
|
ABD Merkez Bankası'nın (FED) dün başlayan iki günlük faiz toplantısı bugün sona erecek. FED, Türkiye saati ile 21.15'te faiz oranları ile ilgili kararını açıklayacak.
Piyasadaki beklentiler ise FED'in çeyrek puan indirimle faizleri yüzde 2'ye çekeceği yönünde.
Son 1.5 yıldır ekonomiyi canlandırmak adına uyguladığı faiz indirimleri ile piyasada önemli dalgalanmalara eden olan ve özellikle doların euro karşısındaki değer kaybının baş aktörü olarak gösterilen FED, bugün kritik bir açıklama yapacak. FED kısa vadeli faiz oranları hakkındaki kararını duyuracak.
Aslında FED'in açıklaması, faiz oranlarının ne kadar indirileceği veya indirilmeyeceği noktasında değil, önümüzdeki döneme ışık tutması açısından çok daha önemli. Uzmanların tahminine göre piyasanın beklediği gibi olası bir çeyrek puanlık faiz indirimi zaten şu ana kadar fiyatlandığı için fazla bir etki yaratmayacak.
Ancak FED açıklamasında önümüzdeki aylara yönelik nasıl bir vurgu yapılacağı son derece kritik. Uzmanlar, FED'in önümüzdeki aylarda faiz indirimlerinin son bulacağına ilişkin bir sinyal vermesi halinde piyasalarda kartların yeniden dağıtılabileceğini ifade ediyor.
DOLARI KURTARABİLİR
FED'in faiz indirimlerine son vermesi öncelikle doların euro karşısındaki kan kaybını durdurabilir. Bununla birlikte düşük dolara paralel olarak yükselen petrol ve gıda emtialarında da terse dönüşler başlayabilir. Uzmanlar, doların düşüşe geçmesi ile yatırımcıların kendilerine yeni alanlar bulmak üzere emtia piyasalarına yöneldiğini, özellikle fonların da girişiyle buğday, pirinç, mısır gibi emtialarda rekor artışlar yaşandığını hatırlatıyor.
FED'in önümüzdeki dönemde faiz indirimlerine son vereceği beklentisinin piyasalarda kendisine yer bulmaya başladığına dikkat çeken uzmanlar, zaten bu paralelde son günlerde doların kuvvetlenmeye başladığını ifade ediyor. Gerçekten de euro/dolar paritesi geçtiğimiz hafta 1.60 seviyesine dokunduktan hızla gerileyerek bugün 1.56'nın altına geriledi. Dolar euroya karşı yüzde 2.5 değer kazandı. Ancak yılbaşına göre bakıldığında euro halen yüzde 7 primli görünüyor.
Doların son bir haftadaki artışında faiz indiriminin son bulacağı beklentisinin yanında Avrupa'dan gelen olumsuz ekonomik veriler de önemli rol oynadı. Özellikle Avrupa ekonomisinde büyümeye yönelik kaygıların artması, ABD'de yaşanan krizin bu bölgeye de iyice yansıyacağı beklentilerini kuvvetlendirdi. Böylece euro, dolar karşısında nisan ayı başındaki seviyelerine kadar geriledi.
Paritede asıl belirleyici unsurun ABD ekonomisi olduğunu belirten uzmanlar, buradan ekonomiye yönelik gelecek olumlu verilerin ve faizlerle ilgili haberlerin dolara destek vereceğini düşünüyor. Aynı anda Avrupa ekonomisine yönelik gri bulutlar da artarsa dolarda hızlı bir toparlanma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 12 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|